Ekatarina Makarova 2014 yılında teklerde Avustralya Açık ile başlayan çıkışı sonucunda 11 numaralı basamağa kadar yükseldi ve kariyerinin en yüksek sıralamasını elde etmiş oldu. 26 yaşındaki solak oyuncunun en sevdiği turnuva ise Avustralya Açık. Ayrıca Rus oyuncu vatandaşı Elena Vesnina ile çiftlerde de mücadele ediyorlar ve şu an 7 numaralar.
Makarova geçtiğimiz yıl serüvenine bu yıl da olacağı gibi Sydney ile başalıştı. İlk turda dönemin 8 numarası Jelena Jankovic'i elese de ikinci turda Carla Suárez Navarro daha ileriye gitmesine izin vermedi. Buradan Avustralya Açık'a geçen Makarova burada beklentilerin üstünde performans sergileyerek ilk turda Venus Williams'ı eledi. Ancak dördüncü tura geldiğinde turnuvayı da kazanacak olan Li Na Makarova için turnuvanın sonunu getiriyordu. Avustralya'dan sonra Pattaya City'de oynayan Makarova burada kariyerinin ikinci bu yılki ise ilk ve tek tekler şampiyonluğunu Karolina Pliskova karşısında yaşıyordu. Ardından Dubai'de ise sert kayaya çarpıyor, ikinci turda Serena karşısında ilk sette çok dirense de ikici sette varlık gösteremeyerek turnuvaya havlu atıyordu.
Indian Wells'te üçüncü turda Cibulkova karşısında kaybetmesini Miami'de dördüncü turda Kerber'e kaybetmesi izliyordu. Stuttgart öncesinde de ülkesinde gerçekleşen Fed Cup playoff serisinde Arjantin karşısında iki galibiyet alıyordu. Ancak Stuttgart'a geldiğinde ise ilk turda Carla Suárez Navarro ona bir kez daha dur diyordu. Madrid'te ilk turda elenmesini Rome'da ikinci turda elenmesi takip ediyordu. Fransa Açık'ta ise üçüncü tura kadar geliyor burada ise Stephens'a 6-3 6-4 kaybediyordu.
Makarova iyi geçen çim kort sezonunandaki ilk turnuvası Eastbourne'de çeyrek final görüp, çeyrek finalde de Kerber'e yenildi. Ardından Wimbledon'da da aynı başarıyı gösterek çeyrek finale kadar çıktı ve hatta dördüncü turda daha önce Wimbledon'da final oynamış Radwanska'yı 6-3 6-0 ile geçti.
Ancak kendisi gibi sürpriz bir isim olan Lucie Safarova onu çeyrek finalde 6-3 6-1 ile yeniyordu.
Amerika sezonuna geçtiğinde ise Washington'da Svetlana Kuznetsova, Montreal'de de Agnieszka Radwanska onun bu turnuvalarda yarı finalden ileriye gitmesine izin vermeyen isimler oluyorlardı.
Cincinnati ve New Haven'de ise ikinci turda sırasıyla Kerber ve Kvitova'ya yenilerek iki turnuvaya da erken veda ediyordu. Ancak Amerika Açık'ta beklenenin çok üstünde performans sergileyerek yarı finale kadar çıkarken, Azerenka ve Bouchard'ı eliyor, yarı finalde ise Serena karşısında final bileti kapamıyordu.
Asya'da ise Wuhan'da ikinci Beijing'te ise üçüncü turda kendinden alt sıralardaki isimlere kaybederek Amerika Açık'taki iyi performansını pek koruyamıyordu. Moscow'da ise ikinci turda Irina-Camelia Begu'ya kaybetmesini Sofia sezon sonu turnuvasında Muguruza ve Cornet'e kaybetmesi izliyordu.
Yılın Amerika Açık sonrası kısmını saymazsak başarılı bir yıl geçiren Makarova Fransa Açık hariç tüm grandslamlerde iyi yol aldı. Bu onunda adına 2015 için hem avantaj hem de dezavantaj olabilir. Bu performansını grandslamlerde koruyamadığı taktirde hızlı bir düşüş yaşayabilir. Bu riskleri göze almak istemiyorsa özellikle toprak sezonu öncesindeki premier turnuvalarda geçen yılki performanslarını geliştirip Roland Garros öncesine kadar da 3500 civarı bir puana ulaştığı taktirde yılın ikinci yarısında performansını koruyamasa da ilk 20'den dışarı çıkmayacaktır. Ancak yılın ikinci yarısında özellikle Wimbledon ve Amerika Açık'tan sonraki premier turnuvalarda da performansını geliştirse her an onu WTA Championships'te izleyebiliriz.
TENİS TÜRKİYE
29 Aralık 2014 Pazartesi
28 Aralık 2014 Pazar
#12 Flavia Pennetta
2015 yılı Şubat ayında 33 yaşına girecek olan Pennetta geçtiğimiz yılı yerinde sayarak geçirdi diyebiliriz. Sadece bir sıra ileriye giderek pek bir farklılık yaratamadı. Bu yıl sevgilisi Fognini ile Hopman Cup'ta sezona merhaba diyecek olan Pennetta ardından da Sydney ile devam edecek. Geçtiğimiz yıla ise hiç bir hazırkık turnuvası oynamadan Avustralya Açık ile başlamasına rağmen çeyrek final görüp şampiyon Li Na tarafından elenerek tenis severleri biraz da olsa şaşırtıyordu. Ama yaklaşık 1 ay sonra onu pekte hoş sürprizler beklemeyecekti. Doha'da elemelerden gelen 99 numara Su-Wei Hsieh'e yenilip turnuvaya ilk turda veda etti. Ama şoku üzerinden çabuk atmış olsa gerek 1 hafta sonra Dubai'de elemelerden gelerek çeyrek finale kadar çıkma başarısı gösterdi.
Yaklaşık bir ay sonra da Pennetta için harika günler başladı. Indian Wells'te kupaya uzanan Pennetta finalde Radwanska'yı 6-2 6-1 geçerek herkese bu kupayı ne kadar çok hakettiğini kanıtladı. Ama Pennetta için sezonun devamı hiç de iyi devam etmedi. 11 turnuva üst üste çeyrek final dahi göremedi. Miami'de yolunu 6-4 6-3 ile Ivanovic keserken, Monterrey'de 98 numara Kimiko Date Krumm'a ilk turda yenilince kırmızı alarm vermeye başladı. İyi olduğu zeminlerden olan toprakta toparlanmayı uman Pennetta'nın sonraki ziyareti Stuttgart oldu. Tekrardan toparlanıyor diye umulan anda Jankovic önünde aldığı ilk set sonrası maçı kaybedince ikinci turda turnuvaya veda etti ve toprak sezonunu iyi açamadı.
Madrid'te Saforavo'ya yine ilk seti almasına rağmen kaybettikten sonra turnuvaya ilk turda havlu attı. Rome'da ise Jankovic bir kez daha Flavia'ya dur dedi. Doğal olarak Fransa Açık'ta da beklediğini bulamayan Pennetta, dönemin 99 numarası İsveçli Larsson'a üç sette yenilerek yılın ikinci grandslamine ikinci turda veda etmiş oldu. Çim sezonunda da etkili olamayan Pennetta Eastbourne'de son aylarda bir Flavia Pennetta klasiği haline getirdiği ilk seti alıp sonra maçı kaybetme olayını tekrar yaşadı. Sezonun üçüncü grandslamine, Wimbledon'a, aynı Fransa Açık'ta olduğu gibi ikinci turda Lauren Davis'e iki sette yenilerek veda etti.
Sezonun son kısmı için Kanada'ya uçan Pennetta şok bir mağlubiyet daha aldı. Montreal'de 164 numara Putintseva'ya 7-6 6-3 yenildi. Çıkış arayan Pennetta Cincinnati ve New Haven'da da aradığını bulamadı. Sırası ile Serena Williams ve Alison Riske karşı ikişer sette yenildi. Sonunda Pennetta, son grandslam Amerika Açık'ta aradığını azda olsa buldu ve çeyrek finale yükseldi. Yolunu kesen ise şampiyon Serena Williams oldu.
Asya sezonunda ise Wuhan'da Gajdosova'ya 6-1 6-4, Beijing'de Navarro'ya 6-1 3-6 6-2 ve son olarak Moskow'da agresif Giorgi'ye 7-6 6-4 yenilerek üç turnuvaya da ilk turlarda veda etti. Sezonun sonu için Sofia'ya gitmeye hak kazanan Pennetta finalde, Fransa Açık yarı finali ile tekrar formuna kavuşmaya başlayan Petkovic'e yine ilk seti almasına rağmen sonra maçı kaybederek bitirdi.
2015 Pennetta için de önemli bir yıl olacaktır. 2014'te büyük turnuvaların bir kaçında şansı yanında olunca iyi sonuçlar aldı. 2015 başında hem Hopman Cup'ta oynayacağı için daha hazırlıklı olacak ve Sydney'de puanlarını artırmak için mücadele edecek olması, Avustralya Açık'ta bir sürpriz yaşamadığı taktirde onu bir miktar yükseltebilir. Ancak Doha, Dubai, ve toprak kort turnuvaları Pennetta için bu sene puanlarını artırması için büyük şanslar. Bu şanslarını değerlendiremediği ve Indian Wells'te kazandığı puanları koruyamadığı takdirde hızlı bir düşüşe de girebilir. Düşüş gerçekleştiği taktirde ilerleyen yaşının da etkisiyle emeklilik planları yapa da bilir. Kısacası 2015 Pennetta için kritik olacaktır. Dileriz ki şans yanında olsun.
#13 Andrea PETKOVIC
Kısa saçları ve topa vururken çıkardığı çok yüksek desibelli olmayan ancak garip sesi ile hafızalarda yer edinen Alman tenisçi 2011 yılında 9 numaraya kadar yükselmeyi başarmıştı. Ancak yaşadığı bir takım sakatlıklardan sonra 2013 yılını ancak ilk 50'ye girebilerek kapatmıştı. 2014 yılında ise Petkovic eski performansına döndü ve bunun meyvesini de üç kupa kaldırarak aldı.
2014 yılında yıla Brisbane ile dönen Petkovic bu sene de Brisbane'i tercih etmiş. 2014 yılında ikinci turda Serena zorlansa da 6-4 6-4 ile yolunu kesmeyi bilmişti. Brisbane'nin ardından Avustralya Açık'ta ilk turda Magdelana Rybarikova'ya beklenmedik şekilde ilk turda kaybederek Avustralya macerasına 2014 yılı için noktayı koymak zorunda kalmıştı. Geçtiğimiz sene Maria Sharapova'nın da katılmayı tercih ettiği Paris Indoor turnuvasına da katılmayı tercih eden Petkovic çeyrek finalde ev sahibi Cornet karşısında mağlup oluyordu.
Doha öncesi Fed Cup'ta dönemin formda isimlerinden Dominika Cibulkova ile karşılaşan Petkovic üç sette kazanan taraftı. Ancak ardından Doha'da beklenen performansı sergileyemeyerek ilk turda Wickmayer karşısında kaybediyordu. Bu yenilginin ardından Dubai'de eleme oynayarak başlayan Petkovic eleme ikinci turda ilerleyen turnuvalarda Maria ve Azerenka'yı da mağlup edecek Camila Giorgi ile karşılaşıyor ve 6-1 6-2 ile kaybediyordu. Indian Wells'te ilk turda yine Camila Giorgi'ye kaybetmesinin ardından Miami'de ikinci turda Alize Cornet karşısında kaybediyordu.
Toprak kort sezonu Petkovic için inanılmazdı. Sezona Charleston ile başlamayı tercih eden Petkovic burada Serena Williams'ın beklenmeyen kaybedişi ile finalde 78 numara Jana Cepelkova'yı mağlup ederek kariyerinin 3. tekler zaferine uzandı. Stuttgard öncesi Fed Cup'ta Samantha Stosur'u yenerek ülkesinde gerçekleşen Stuttgart turnuvasına katıldı ve ilk turda Pennetta karşısında kaybetti. Madrid'te ilk turda Errani'ye Rome'da ise ikinci turda Serena'ya kaybetmesinin ardından Roland Garros öncesi son turnuvası olan Starsburg'ta da çeyrek finalde 56 numara Monica Puig karşısında kaybediyordu. Bu pek iyi olmayan sonuçların ardından Petkovic Fransa Açık'ta fırtına gibiydi. Yarı finale kadar gelirken çeyrek finalde Errani'yi mağlup etse de yarı finalde Halep final biletini kapan isim oluyordu.
Çim kort sezonununa S-Hertogenbosh ile başlayan Petkovic ikinci turda Avustralya Açık'ta da ilerlemesine izin vermeyen Rybarikova ile karşılaşıyor ve üç sette kaybediyordu. Wimbledon'a geldiğimizde ise üçüncü turda finale kadar çıkacak Eugenie Bouchard ile karşılaşıyor ve 6-3 6-4 ile yenilerek turnuvaya veda ediyordu. Amerika sezonu öncesinde, toprak kort turnuvası olan Bad Gastein'e katılan Petkovic finalde, Errani'yi de eleyerek finale gelen dönemin 147 numarası Shelby Rogers karşısında kariyerinin 4. bu yılki 2. tekler zaferini yaşıyordu.
Amerika serisine Stanford ile başlayan Petkovic yarı finalde Serena'ya boyun eğmek zorunda kalıyordu. Ardından Cincinnati'de Stephens karşısında da ilk turda elendi.New Haven'da da boy gösteren Petkovic ilk turda o dönem 13 numara olan Cibulkova'yı yenmesinin ardından Flipkens'e final seti tie-break ile kaybediyordu. Amerika Açık'a gelindiğinde ise üçüncü turda finale kadar yürüyecek olan Wozniacki'ye kaybetti.
Asya serisinde de Wuhan'da ikinci turda Karolina Pliskova tarafından; Beijing'te ise üçüncü turda Simona Halep tarafından final seti tie-break sonucunda eleniyordu. Ardından katıldığı Linz'de Giorgi tarafından ilk turda elenmesini, Luxembourg'ta Pauline Parmentier'e ilk turda elenmesi takip etti. Son olarak katıldığı Sofia turnuvasında ise beklenen üstünde performans sergileyerek finale çıkıyor finalde ise Flavia Pennetta'yı üç set sonunda mağlup ediyor ve 2014 yılındaki üçüncü toplamda ise beşinci tekler zaferini göğüslüyordu.
Genel anlamda başarılı bir yıl geçiren Petkovic 2015 başlarında koruması gereken puan çok az olduğundan özellikle Avustralya Açık'taki 1. tur performansını geliştirdiği taktirde ilk 10 içinde rahatlıkla yer alacaktır. Ancak özellikle Fransa Açık dönemine doğru eğer çok dikkatli olmazsa yeniden 10-20 arasına gerileyebilir. Petkovic hakkında genel görüşüm ise genel olarak yendiği isimleri yenerken; yenildiği isimlere de genelde yenilmesi. Bu açıdan baktığımızda eğer ilk 5'te yer almak istiyorsa bu kaderini değiştirmesi gerekli. Petkovic'in aynı çizgide devam edeceğini düşünürsek kura şansı onun için 2015'te de çok önemli olacaktır. İnşallah sakatlıksız şanslı bir yıl geçirir.
#14 Sara ERRANI
Çiftlerde 2014 sonu itibari ile de 1 numara koltuğunda oturan Errani maalesef ki bu sene teklerde 2012 ve 2013'te katıldığı WTA Championships'e katılmayı başaramadı, hatta ilk 10'un dışında kaldı.
Bu yıl hiç kupa kaldıramayan Errani sevisinde de daha fazla güç ve spin elde etmek adına tekniksel değişiklere gitti, ancak pek yarar göremedi. Kısacası kendini ne kadar geliştirse ne kadar toprak dışındaki kortlarda da daha dirençli oynamaya başlasa da geçtiğimiz yıl diğer tenisçilerin gerisinde kaldı.
2014 senesinde WTA Shenzhen ile yıla merhaba diyen Errani, bu sene Çin yerine Yeni Zellenda'da Auckland'da mücadele edecek. Kararı bence çok doğru olmuş. Çünkü Ivanovic bu sene Auckland yerine Brisbane'de oynamayı tercih etmiş. Ayrıca da geçen sene katıldığı Shenzhen'de Petra ve Halep bu sene boy gösterecek. 2014 yılına Çin'de merhaba diyen Errani hemen yılın ikinci maçında ilk yenilgisini Vania King karşısında alıyordu. Ardından Sydney ile devam eden Errani burada da turnuvayı sürpriz bir şekide kazanan Tsvetana Pironkova'ya çekrek finalde yenilmişti. Bu yenilgiyi takiben Avustralya Açık'ta ilk turda Julia Goerges karşısında pek de varlık göstermeden Avustralya'dan ayrılmak zorunda kaldı. Doha'da çeyrek finalde Simona Halep yolunu keserken, Dubai'de ise Cristea karşısında ikinci turda turnuvaya veda edemiyordu. Indian Wells'te dönemin 19 numarası Bouchard'a üçüncü turda elenirken, Miami'de ise dönemin 24 numarası Makarova üçüncü turda Errani'ye havlu attırıyordu.
Toprak kort sezonuna Charleston ile açan Errani Belinda Bencic karşısında çeyerek finalde eleniyordu. Stuttgart'a geçmeden önce Fed Cup'ta Lucie Safarova ile mücadele eden Errani iki set sonunda kaybetti. Stuttgard'da ise turnuvaya üç yıldır damgasını vuran Maria Errani'nin yolunu yarı finalde kesen isimdi. Madrid'te Carolina Garcia'ya üçüncü turda kaybettikten sonra Rome'da kendi vatandaşları önünde finale çıksa da Serena karşısında kaybetmekten kurtulamıyordu. Fransa Açık'a geldiğinde ise işler çeyrek finalde Petkovic karşısında pek umduğu gibi gitmedi ve 6-2 6-2 kaybetti.
Errani'nin korku dolu rüyası olan çim sezonuna geldiğimizde ise Eastbourne ve Wimbledon'da ilk turda eleniyordu. Bu başarısızlığa rağmen Errani kendini çim tenisinde de geliştirdiğini çiftlerde Roberta Vinci ile Wimbledon'u kazanarak gösterdi. Bu şampiyonluk hem ikilinin kariyer grandslamlerini tamamlamalarını sağlıyor hem de Errani'nin gelecek senelerde çim tenisinde en azından bir parçada olsa olumlu sinyaller verebileceğini gösteriyordu. Amerika turu öncesinde bulduğu boşlukta toprak kortta düzenlenen Bad Gastein'e katılan Errani burada da kupa hasretini gideremiyor ve yarı finalde dönemin 147 numarası Shelby Rogers'a kaybediyordu.
Amerika turuna Montreal ile merhaba diyen Errani, Lisicki karşısında elenmekten kurtulamıyordu. Cincinnati'de ise ilk turda Wickmayer karşısında final seti tie-break ile kazanmasının ardından, ikinci turda final seti tie-break ile Lisicki karşısında kaybediyordu. Amerika Açık öncesi New Haven'da boy gösteren Errani ilk turda turnuvaya veda etti. Amerika Açık'ta ise beklenenin ötesi bir performans sergileyerek çeyrek finale geliyor, çeyrek finalde ise Wozniacki'nin gazabından kurtulamayarak 6-0 6-1 yeniliyordu. Asya sezonunda da Tokyo ve Beijing'te ilk tur Wuhun'da ise ikinci tur görerek pek başarılı olmadan yılı noktalıyordu.
Kısacası 2014'ten beklediğini alamayan Errani 2015'te yükselme sansı olan bir oyuncu. Sezona Auckland ve Sydney'de en az çeyrek final görerek başladığı taktirde bir çıkış gösterebilir. Ancak yeniden Top 10 oyuncu arasına girmesi için tabi ki geçen sene ilk turlarda elendiği Avustralya Açık ve Wimbledon'da daha ilerilere gitmesi, Rome, Fransa ve Amerika Açık'ta gösterdiği performansı koruması ve geliştirmesi gerekli. Kısacası 2015'te batan veya çıkan bir Errani izleyeceğiz. Ancak göz önünden kaybolacağını pek sanmıyorum.
Bu yıl hiç kupa kaldıramayan Errani sevisinde de daha fazla güç ve spin elde etmek adına tekniksel değişiklere gitti, ancak pek yarar göremedi. Kısacası kendini ne kadar geliştirse ne kadar toprak dışındaki kortlarda da daha dirençli oynamaya başlasa da geçtiğimiz yıl diğer tenisçilerin gerisinde kaldı.
2014 senesinde WTA Shenzhen ile yıla merhaba diyen Errani, bu sene Çin yerine Yeni Zellenda'da Auckland'da mücadele edecek. Kararı bence çok doğru olmuş. Çünkü Ivanovic bu sene Auckland yerine Brisbane'de oynamayı tercih etmiş. Ayrıca da geçen sene katıldığı Shenzhen'de Petra ve Halep bu sene boy gösterecek. 2014 yılına Çin'de merhaba diyen Errani hemen yılın ikinci maçında ilk yenilgisini Vania King karşısında alıyordu. Ardından Sydney ile devam eden Errani burada da turnuvayı sürpriz bir şekide kazanan Tsvetana Pironkova'ya çekrek finalde yenilmişti. Bu yenilgiyi takiben Avustralya Açık'ta ilk turda Julia Goerges karşısında pek de varlık göstermeden Avustralya'dan ayrılmak zorunda kaldı. Doha'da çeyrek finalde Simona Halep yolunu keserken, Dubai'de ise Cristea karşısında ikinci turda turnuvaya veda edemiyordu. Indian Wells'te dönemin 19 numarası Bouchard'a üçüncü turda elenirken, Miami'de ise dönemin 24 numarası Makarova üçüncü turda Errani'ye havlu attırıyordu.
Toprak kort sezonuna Charleston ile açan Errani Belinda Bencic karşısında çeyerek finalde eleniyordu. Stuttgart'a geçmeden önce Fed Cup'ta Lucie Safarova ile mücadele eden Errani iki set sonunda kaybetti. Stuttgard'da ise turnuvaya üç yıldır damgasını vuran Maria Errani'nin yolunu yarı finalde kesen isimdi. Madrid'te Carolina Garcia'ya üçüncü turda kaybettikten sonra Rome'da kendi vatandaşları önünde finale çıksa da Serena karşısında kaybetmekten kurtulamıyordu. Fransa Açık'a geldiğinde ise işler çeyrek finalde Petkovic karşısında pek umduğu gibi gitmedi ve 6-2 6-2 kaybetti.
Errani'nin korku dolu rüyası olan çim sezonuna geldiğimizde ise Eastbourne ve Wimbledon'da ilk turda eleniyordu. Bu başarısızlığa rağmen Errani kendini çim tenisinde de geliştirdiğini çiftlerde Roberta Vinci ile Wimbledon'u kazanarak gösterdi. Bu şampiyonluk hem ikilinin kariyer grandslamlerini tamamlamalarını sağlıyor hem de Errani'nin gelecek senelerde çim tenisinde en azından bir parçada olsa olumlu sinyaller verebileceğini gösteriyordu. Amerika turu öncesinde bulduğu boşlukta toprak kortta düzenlenen Bad Gastein'e katılan Errani burada da kupa hasretini gideremiyor ve yarı finalde dönemin 147 numarası Shelby Rogers'a kaybediyordu.
Amerika turuna Montreal ile merhaba diyen Errani, Lisicki karşısında elenmekten kurtulamıyordu. Cincinnati'de ise ilk turda Wickmayer karşısında final seti tie-break ile kazanmasının ardından, ikinci turda final seti tie-break ile Lisicki karşısında kaybediyordu. Amerika Açık öncesi New Haven'da boy gösteren Errani ilk turda turnuvaya veda etti. Amerika Açık'ta ise beklenenin ötesi bir performans sergileyerek çeyrek finale geliyor, çeyrek finalde ise Wozniacki'nin gazabından kurtulamayarak 6-0 6-1 yeniliyordu. Asya sezonunda da Tokyo ve Beijing'te ilk tur Wuhun'da ise ikinci tur görerek pek başarılı olmadan yılı noktalıyordu.
Kısacası 2014'ten beklediğini alamayan Errani 2015'te yükselme sansı olan bir oyuncu. Sezona Auckland ve Sydney'de en az çeyrek final görerek başladığı taktirde bir çıkış gösterebilir. Ancak yeniden Top 10 oyuncu arasına girmesi için tabi ki geçen sene ilk turlarda elendiği Avustralya Açık ve Wimbledon'da daha ilerilere gitmesi, Rome, Fransa ve Amerika Açık'ta gösterdiği performansı koruması ve geliştirmesi gerekli. Kısacası 2015'te batan veya çıkan bir Errani izleyeceğiz. Ancak göz önünden kaybolacağını pek sanmıyorum.
z
#15 Jelena JANKOVIC
2015 Şubatında 30 yaşına girecek olan Jankovic kendi deyimiyle; geçtiğimiz yılı tam bir sinir bozucu olarak nitelendiriyor. Top 10 oyuncu arasından bir kez daha çıkmak kendisi için tamamen bir hayal kırıklığı olmuş. Oysaki 2013 yılının ikinci yarısından itibaren Serena'dan sonra yılın en formda isimlerindendi. Jankovic'in formunu kazanmasında Maria sakatlığı, Azerenka'nın performans kaybının etkisi tabi ki vardı. Ancak; en önemlisi Jankovic mental olarak kazanmaya hazırdı. Bu kazanma psikolojisini maalesef ki 2014'e taşıyamadı.
Jankovic yıla 2015'te de olacağı gibi geleneğini bozmayarak Brisbane ile başladı. Hatta yarı final de gördü. Yarı finalde Azerenka karşısında maça çok iyi başlayıp ilk seti 6-1 almasına karşın maçı 1-6 6-3 6-4 ile kaybediyordu. Ardından Sydney ile yoluna devam eden Jankovic ilk turda elendi. Avustralya Açık'ta ise dönemin 11 numarası Simona Halep üç set sonunda Jankovic'e 4.turda dur diyen isim oluyordu.
Doha'da yarı Dubai ve Indian Wells'te çeyrek final gören Jankovic Maimi geldiğinde ilk turu bye geçmesinin ardından Varvara Lepchenko'ya final seti tie-break ile kaybediyordu. Toprak kort sezonuna Cherleston ile başlayan Jankovic çeyrek finalde dönemin 20 numarası Bouchard'a üç sette kaybediyordu. Bogata ile yoluna devam eden Jankovic beklenmedik şekilde finalde o dönem 74 numarada olan Caroline Garcia'ya 6-3 6-4 ile kaybediyordu. Stuttgart'ta ise yarı finalde dönemin 12 numarası Ana Ivanovic dur diyordu. Madrid'te ikinci turda Pavlyuchenkova'ya kaybederken Rome'da yarı finalde Errani'ye kaybediyordu. Fransa Açık'ta ise çeyrek finalde tekar Errani'ye kaybediyordu.
Çim kort sezonu tam bir facia geçen Jankovic katıldığı Eastburne ve Wimbledon'da da ilk turda kaybeditti. Montreal'de ise elemelerden gelen Coco Vandeweghe'ye final setinde 7-5 kaybediyordu. Cincinati'de kendini toplamaya çalışsa da çeyrek finalde sert kayaya çarptı ve Serena'ya 6-1 6-3 kaybetti. Amerika Açık'ta ise genç yetenek Belinda Bencic 4. turda Jankovic'in yolunu kesiyordu. Tokyo ve Wuhan'da da ikinci turda kalan Jankovic Beijing'de ise ilk turda elendi.
2015'in Jankovic adına çok zor bir yıl olacağı kesin gibi görünüyor. 2014 yılının ilk tarafından koruması gereken çok fazla puan var hatta neredeyse tüm puanları ilk yarıda diyebiliriz. Kısacası Jankovic sezonun ilk kısmında geçen seneki performansını korusa bile çim kort sezonundan itibaren çok rahatlayacaktır. Açıkçası eğer sezona da kötü başlarsa tahminimce ilk 50'nin dışında bile kalabilir. Uzun lafın kısası Jankovic için çok önemli bir dönem olacak 2015 sezonun başı. Dileriz ki istediği gibi geçer.
Jankovic yıla 2015'te de olacağı gibi geleneğini bozmayarak Brisbane ile başladı. Hatta yarı final de gördü. Yarı finalde Azerenka karşısında maça çok iyi başlayıp ilk seti 6-1 almasına karşın maçı 1-6 6-3 6-4 ile kaybediyordu. Ardından Sydney ile yoluna devam eden Jankovic ilk turda elendi. Avustralya Açık'ta ise dönemin 11 numarası Simona Halep üç set sonunda Jankovic'e 4.turda dur diyen isim oluyordu.
Doha'da yarı Dubai ve Indian Wells'te çeyrek final gören Jankovic Maimi geldiğinde ilk turu bye geçmesinin ardından Varvara Lepchenko'ya final seti tie-break ile kaybediyordu. Toprak kort sezonuna Cherleston ile başlayan Jankovic çeyrek finalde dönemin 20 numarası Bouchard'a üç sette kaybediyordu. Bogata ile yoluna devam eden Jankovic beklenmedik şekilde finalde o dönem 74 numarada olan Caroline Garcia'ya 6-3 6-4 ile kaybediyordu. Stuttgart'ta ise yarı finalde dönemin 12 numarası Ana Ivanovic dur diyordu. Madrid'te ikinci turda Pavlyuchenkova'ya kaybederken Rome'da yarı finalde Errani'ye kaybediyordu. Fransa Açık'ta ise çeyrek finalde tekar Errani'ye kaybediyordu.
Çim kort sezonu tam bir facia geçen Jankovic katıldığı Eastburne ve Wimbledon'da da ilk turda kaybeditti. Montreal'de ise elemelerden gelen Coco Vandeweghe'ye final setinde 7-5 kaybediyordu. Cincinati'de kendini toplamaya çalışsa da çeyrek finalde sert kayaya çarptı ve Serena'ya 6-1 6-3 kaybetti. Amerika Açık'ta ise genç yetenek Belinda Bencic 4. turda Jankovic'in yolunu kesiyordu. Tokyo ve Wuhan'da da ikinci turda kalan Jankovic Beijing'de ise ilk turda elendi.
2015'in Jankovic adına çok zor bir yıl olacağı kesin gibi görünüyor. 2014 yılının ilk tarafından koruması gereken çok fazla puan var hatta neredeyse tüm puanları ilk yarıda diyebiliriz. Kısacası Jankovic sezonun ilk kısmında geçen seneki performansını korusa bile çim kort sezonundan itibaren çok rahatlayacaktır. Açıkçası eğer sezona da kötü başlarsa tahminimce ilk 50'nin dışında bile kalabilir. Uzun lafın kısası Jankovic için çok önemli bir dönem olacak 2015 sezonun başı. Dileriz ki istediği gibi geçer.
3 Ağustos 2014 Pazar
Tenis Topları
Tenis topu diğer toplara nazaran bence farklı bir kategoride değerlendirilmeli. Tenis, badminton, masa tenisi gibi sporlarda toplar gerçekten çok çeşitli olabiliyor. Özellikle teniste. Piyasada neredeyse 45-50 çeşit tenis topu bulmanız mümkün ve 5 farklı çeşit tenis topu yapma yöntemi var. Bunlardan en moderni ise Penn markasının geliştiği sistem. Gerçekten tam bir mühendislik harikası fabrika yapmışlar ve diğerlerinden üretim hızı ve kalite olarak çok ötedeler. Ancak Türkiye'de günlerdir araştırma yapmama rağmen bir tane dahi bulamadım. Bu gerçekten çok üzücü.
Teniste ABD gibi bir ülke ile kıyafet ve raket düzeyinde neredeyse aynı anda yeni ürünleri piyasada bulabilirken kordaj, grip, top gibi konularda çok geride kalıyoruz hatta ülkemizde çeşit ABD'nin yarısı. Bunun nedeni olarak kordaj, grip, top gibi malzemelere yeterince önem verilmemesini gösteriyorum. Suçu kendimde aramak istiyorum ve alışveriş yaptığım mağazadan daha önce hiç Penn marka tenis topu talep etmediğimi hatırlıyorum, beraberinde de Tourna Grip ve Yonex marka topları defalarca talep etmeme rağmen hala bulamadığımı da. Bu konu ticaretin ötesine geçmeli.
İtalya'ya baktığımızda neredeyse kendi tenis federasyonlarında oynayan her oyuncuya sponsor olan SuperTennis sitesi aklıma geliyor. Site gerçekten ticaretin ötesine geçebilmiş. Ülkemizde ise ilk 20 oyunumuzdan sponsoru olmayanlar var. Türkiye'de tenisshop-niye adının yarı İngilizce yarı Türkçe olduğunu çözemediğim-, propointspor, raketci gibi pek çok site var, ancak sponsor oldukları bir oyuncu göremedim. Üstelik oyuncu yararı gözeten bir tutumu bırakın daha çok nasıl para kazanabileceklerini düşünüyorlar. Ülkemizde tenisin gelişmesini engelleyen en önemli noktalardan biri bence bu.
Konumuza geri dönersek; topları değerlendirmek için kategoriler belirledik ve bunları 5 üzerinden puan verdik.
Kategoriler:
1.Kontrol
2.His
3.Dayanıklık
4.Hava Şartlarından Etkilenme
5.Yükselme
6.Spin alma
7.Fiyat-Performans
Değerlendirdiğimiz Toplar:
1.Wilson Us Open
2.Wilson Australian Open
3.Wilson Championship
4.Wilson Team Practice
5.Wilson Tour Davis Cup
6.Head ATP Golden
7.Head ATP Silver
8.Head Championship
9.Dunlop Pro Tour
10.Dunlop Club All Court
11.Dunlop Fort Clay Court
12.Dunlop Fort All Court
13.Yonex Tour
14.Slazenger Championship
15.Slazenger Ultra Vis Hydroguard
16.Babolat Roland Garros All Court
17.Babolat Gold
Başlıyoruz.
1. Wilson Us Open:
Hepimizin çok yakından tanıdığı bir tenis topu olduğunu düşünüyorum. Ancak bilmediğimiz iki türü olduğu. Wilson Us Open 1 ve Wilson Us Open 2 (ikinci kalite). ABD'de iki çeşit de mevut. Bizim ülkemizde hangisinin mevcut olduğunu bilmiyorum yalnız ülkemideki ITF turnuvaları Wilson Us Open 2 ile oynanıyor.
Bu topların tüylerini gerçekten çok seviyoruz. Çok iyi spin alıyor ve sekerken yavaşlayarak iyi bir yükselme yakalıyor. Ancak özellikle sudan çok kötü etkilendiğini söyleyebiliriz. Oyun süresi olarak da bir maç diyebiliriz. Yaklaşık iki saat neredeyse aynı çizgiyi koruyabiliyorlar.
Kategoriler:
1.Kontrol: 4
2.His: 4
3.Dayanıklık: 4
4.Hava Şartlarından Etkilenme: 3
5.Yükselme: 4
6.Spin alma: 4
7.Fiyat-Performans:4
2.Wilson Australian Open:
Us Open gölgesinde kalan bir top bence. Us Open'a nazaran biraz daha az tüylü bu onu daha hızlı yapıyor. Ayrıca biraz daha sert olduğunu söyleybiliriz. Siz siz olun rüzgarlı havada tercihinizi bu toptan yöne kullanmayın. İdeal oyun süresi 1.5 saat.
Kategoriler:
1.Kontrol: 3
2.His: 3
3.Dayanıklık: 3
4.Hava Şartlarından Etkilenme: 2
5.Yükselme: 4
6.Spin alma: 3
7.Fiyat-Performans: 3
3.Wilson Championship:
Wilson'un marketlerde satılmak üzere ürettiği 3. kalite bir top. Pek fazla ilgimizi çekmese de performans olarak bir çok farklı marka toptan iyi olduğunu söyleyebiliriz. İdeal oyun süresi 1.5 saat
Kategoriler:
1.Kontrol: 2
2.His: 3
3.Dayanıklık: 3
4.Hava Şartlarından Etkilenme: 2
5.Yükselme: 3
6.Spin alma: 3
7.Fiyat-Performans: 3
4.Wilson Team Practice:
Wilson'un antrenman yapmak için geliştirdiği toplar. Tüylerini az bulsam da gerçekten çok dayanıklılar, uzun süre aynı kalabiliyorlar. Biraz sertler. İdeal oyun süresi: 5 saat
Kategoriler:
1.Kontrol: 3
2.His: 2
3.Dayanıklık: 5
4.Hava Şartlarından Etkilenme: 4
5.Yükselme: 4
6.Spin alma: 3
7.Fiyat-Performans: 5
5. Wilson Tour Davis Cup:
Wilson Us Open'ın tüyleri azaltılmış daha dayanıklı versiyonu. Hava şartlarından pek etkilenmiyor. (Suyun dökme aşamasına kadar çok iyiydi. Hafif ıslanması sorun olmuyor.) İdeal oyun süresi: 2.5 saat
Kategoriler:
1.Kontrol: 4
2.His: 3
3.Dayanıklık: 4
4.Hava Şartlarından Etkilenme: 5
5.Yükselme: 4
6.Spin alma: 3
7.Fiyat-Performans: 4
6.Head ATP Golden:
Öncelikle kutusunu çok beğendiğimi söylemeliyim. Topların tüyleri yok denecek kadar az. Ancak iyi spin alıyorlar ve hızlı toplar. Head geçen sene altın topu bulanları Maria ve Novak ile buluşturmuştu. Bu sene kod koymuşlar. Kodu girince çekilişle ATP Word Tour Final bileti veya çeşitli hediyeler kazanabiliyorsunuz. İdeal oyun süresi: 3 saat
Bu yazı için gerçekten çok emek harcadık. Umarım faydalı olur. Yorum ve görüşlerinizi bekliyoruz.
İtalya'ya baktığımızda neredeyse kendi tenis federasyonlarında oynayan her oyuncuya sponsor olan SuperTennis sitesi aklıma geliyor. Site gerçekten ticaretin ötesine geçebilmiş. Ülkemizde ise ilk 20 oyunumuzdan sponsoru olmayanlar var. Türkiye'de tenisshop-niye adının yarı İngilizce yarı Türkçe olduğunu çözemediğim-, propointspor, raketci gibi pek çok site var, ancak sponsor oldukları bir oyuncu göremedim. Üstelik oyuncu yararı gözeten bir tutumu bırakın daha çok nasıl para kazanabileceklerini düşünüyorlar. Ülkemizde tenisin gelişmesini engelleyen en önemli noktalardan biri bence bu.
Konumuza geri dönersek; topları değerlendirmek için kategoriler belirledik ve bunları 5 üzerinden puan verdik.
Kategoriler:
1.Kontrol
2.His
3.Dayanıklık
4.Hava Şartlarından Etkilenme
5.Yükselme
6.Spin alma
7.Fiyat-Performans
Değerlendirdiğimiz Toplar:
1.Wilson Us Open
2.Wilson Australian Open
3.Wilson Championship
4.Wilson Team Practice
5.Wilson Tour Davis Cup
6.Head ATP Golden
7.Head ATP Silver
8.Head Championship
9.Dunlop Pro Tour
10.Dunlop Club All Court
11.Dunlop Fort Clay Court
12.Dunlop Fort All Court
13.Yonex Tour
14.Slazenger Championship
15.Slazenger Ultra Vis Hydroguard
16.Babolat Roland Garros All Court
17.Babolat Gold
Başlıyoruz.
1. Wilson Us Open:
Hepimizin çok yakından tanıdığı bir tenis topu olduğunu düşünüyorum. Ancak bilmediğimiz iki türü olduğu. Wilson Us Open 1 ve Wilson Us Open 2 (ikinci kalite). ABD'de iki çeşit de mevut. Bizim ülkemizde hangisinin mevcut olduğunu bilmiyorum yalnız ülkemideki ITF turnuvaları Wilson Us Open 2 ile oynanıyor.
Bu topların tüylerini gerçekten çok seviyoruz. Çok iyi spin alıyor ve sekerken yavaşlayarak iyi bir yükselme yakalıyor. Ancak özellikle sudan çok kötü etkilendiğini söyleyebiliriz. Oyun süresi olarak da bir maç diyebiliriz. Yaklaşık iki saat neredeyse aynı çizgiyi koruyabiliyorlar.
Kategoriler:
1.Kontrol: 4
2.His: 4
3.Dayanıklık: 4
4.Hava Şartlarından Etkilenme: 3
5.Yükselme: 4
6.Spin alma: 4
7.Fiyat-Performans:4
2.Wilson Australian Open:
Us Open gölgesinde kalan bir top bence. Us Open'a nazaran biraz daha az tüylü bu onu daha hızlı yapıyor. Ayrıca biraz daha sert olduğunu söyleybiliriz. Siz siz olun rüzgarlı havada tercihinizi bu toptan yöne kullanmayın. İdeal oyun süresi 1.5 saat.
Kategoriler:
1.Kontrol: 3
2.His: 3
3.Dayanıklık: 3
4.Hava Şartlarından Etkilenme: 2
5.Yükselme: 4
6.Spin alma: 3
7.Fiyat-Performans: 3
3.Wilson Championship:
Wilson'un marketlerde satılmak üzere ürettiği 3. kalite bir top. Pek fazla ilgimizi çekmese de performans olarak bir çok farklı marka toptan iyi olduğunu söyleyebiliriz. İdeal oyun süresi 1.5 saat
Kategoriler:
1.Kontrol: 2
2.His: 3
3.Dayanıklık: 3
4.Hava Şartlarından Etkilenme: 2
5.Yükselme: 3
6.Spin alma: 3
7.Fiyat-Performans: 3
4.Wilson Team Practice:
Wilson'un antrenman yapmak için geliştirdiği toplar. Tüylerini az bulsam da gerçekten çok dayanıklılar, uzun süre aynı kalabiliyorlar. Biraz sertler. İdeal oyun süresi: 5 saat
Kategoriler:
1.Kontrol: 3
2.His: 2
3.Dayanıklık: 5
4.Hava Şartlarından Etkilenme: 4
5.Yükselme: 4
6.Spin alma: 3
7.Fiyat-Performans: 5
5. Wilson Tour Davis Cup:
Wilson Us Open'ın tüyleri azaltılmış daha dayanıklı versiyonu. Hava şartlarından pek etkilenmiyor. (Suyun dökme aşamasına kadar çok iyiydi. Hafif ıslanması sorun olmuyor.) İdeal oyun süresi: 2.5 saat
Kategoriler:
1.Kontrol: 4
2.His: 3
3.Dayanıklık: 4
4.Hava Şartlarından Etkilenme: 5
5.Yükselme: 4
6.Spin alma: 3
7.Fiyat-Performans: 4
6.Head ATP Golden:
Öncelikle kutusunu çok beğendiğimi söylemeliyim. Topların tüyleri yok denecek kadar az. Ancak iyi spin alıyorlar ve hızlı toplar. Head geçen sene altın topu bulanları Maria ve Novak ile buluşturmuştu. Bu sene kod koymuşlar. Kodu girince çekilişle ATP Word Tour Final bileti veya çeşitli hediyeler kazanabiliyorsunuz. İdeal oyun süresi: 3 saat
Kategoriler:
1.Kontrol: 4
2.His: 4
3.Dayanıklık: 5
4.Hava Şartlarından Etkilenme: 4
5.Yükselme: 5
6.Spin alma: 4
7.Fiyat-Performans: 3
7.Head ATP Silver:
Golden versiyonun birebir aynısı. Kotunun kozmetiği farklı ve kampanyaya dahil değil.
8.Head Championship:
Wilson Championship altında bir performansa sahip ve bence gereğinden fazla sert. İdeal oyun süresi 1.5 saat
Kategoriler:
1.Kontrol: 3
2.His: 2
3.Dayanıklık: 3
4.Hava Şartlarından Etkilenme: 2
5.Yükselme: 4
6.Spin alma: 3
7.Fiyat-Performans: 3
9.Dunlop Pro Tour:
Tüylerini az bulduğum toplardan biri. Biraz da sertler. Ancak dayanıklılar ve iyi sekiyorlar. Oyunu yavaş toplar. Toprak kort oyunu için Fort Clay'dan sonra en iyisi. İdeal oyun süresi: 2.5 saat
Kategoriler:
1.Kontrol: 4
2.His: 3
3.Dayanıklık: 4
4.Hava Şartlarından Etkilenme: 3
5.Yükselme: 4
6.Spin alma: 4
7.Fiyat-Performans: 4
10.Dunlop Club All Court:
Head Championship ile yazısı olmasa neredeyse aynılar. Tek fark Club All Court daha dayanıksız. İdeal oyun süresi: 1 saat
Kategoriler:
1.Kontrol: 3
2.His:3
3.Dayanıklık:2
4.Hava Şartlarından Etkilenme:2
5.Yükselme:3
6.Spin alma:3
7.Fiyat-Performans: 3
11.Dunlop Fort All Court :
Prestij yaratmaya çalışan bir kutusu olsa da içerik olarak Dunlop Pro Tour'dan çok da farklı değil. İdeal oyun süresi: 2.5 saat.
Kategoriler:
1.Kontrol: 4
2.His:3
3.Dayanıklık:4
4.Hava Şartlarından Etkilenme:3
5.Yükselme:4
6.Spin alma:4
7.Fiyat-Performans:3
12.Dunlop Fort Clay Court:
Toprak kort için rakipsiz. Gerçekten zemin ile sürtünmesi çok iyi. Biraz daha yumuşak olduğu için çok daha iyi bir his yakalıyorsunuz. Ancak pek dayanıklı değil. Hard kort oyununda bir saate kalmadan ölüyor. Toprakta ise 2 saati aşabilen bir ömrü var.(Değerlendirmeler toprak oyununa göre)
Kategoriler:
1.Kontrol: 4
2.His:5
3.Dayanıklık: 3
4.Hava Şartlarından Etkilenme: 3
5.Yükselme: 4
6.Spin alma: 5
7.Fiyat-Performans: 4
13. Yonex Tour
Gerçekten hard kort için mükemmel. Ancak bir saat sonunda tüylerini yitiriyor ve yeni açılmış Wilson Championship gibi oluyor. Ancak yumuşaklık ve his olarak Dunlop Fort Clay Court'dan sonra en iyi top olduğunu söyleyebilirim. Tüylerin yok olmasını çok takmıyorsanız ideal oyun süresi 3 saat.
Kategoriler:
1.Kontrol: 5
2.His:5
3.Dayanıklık: 4
4.Hava Şartlarından Etkilenme: 4
5.Yükselme: 4
6.Spin alma:5
7.Fiyat-Performans:4
14.Slazenger Championship:
Head ve Wilson Championship gersinde kalan bir performansı var. Toplar ilk açıldığında sertler ancak 10 dk ye kalmadan yumuşayıp yeterince sekmemeye başlıyorlar. İdeal oyun süresi 45 dk.
Kategoriler:
1.Kontrol: 4
2.His: 4
3.Dayanıklık: 5
4.Hava Şartlarından Etkilenme: 4
5.Yükselme: 5
6.Spin alma: 4
7.Fiyat-Performans: 3
7.Head ATP Silver:
Golden versiyonun birebir aynısı. Kotunun kozmetiği farklı ve kampanyaya dahil değil.
8.Head Championship:
Wilson Championship altında bir performansa sahip ve bence gereğinden fazla sert. İdeal oyun süresi 1.5 saat
Kategoriler:
1.Kontrol: 3
2.His: 2
3.Dayanıklık: 3
4.Hava Şartlarından Etkilenme: 2
5.Yükselme: 4
6.Spin alma: 3
7.Fiyat-Performans: 3
9.Dunlop Pro Tour:
Tüylerini az bulduğum toplardan biri. Biraz da sertler. Ancak dayanıklılar ve iyi sekiyorlar. Oyunu yavaş toplar. Toprak kort oyunu için Fort Clay'dan sonra en iyisi. İdeal oyun süresi: 2.5 saat
Kategoriler:
1.Kontrol: 4
2.His: 3
3.Dayanıklık: 4
4.Hava Şartlarından Etkilenme: 3
5.Yükselme: 4
6.Spin alma: 4
7.Fiyat-Performans: 4
10.Dunlop Club All Court:
Head Championship ile yazısı olmasa neredeyse aynılar. Tek fark Club All Court daha dayanıksız. İdeal oyun süresi: 1 saat
Kategoriler:
1.Kontrol: 3
2.His:3
3.Dayanıklık:2
4.Hava Şartlarından Etkilenme:2
5.Yükselme:3
6.Spin alma:3
7.Fiyat-Performans: 3
11.Dunlop Fort All Court :
Prestij yaratmaya çalışan bir kutusu olsa da içerik olarak Dunlop Pro Tour'dan çok da farklı değil. İdeal oyun süresi: 2.5 saat.
Kategoriler:
1.Kontrol: 4
2.His:3
3.Dayanıklık:4
4.Hava Şartlarından Etkilenme:3
5.Yükselme:4
6.Spin alma:4
7.Fiyat-Performans:3
12.Dunlop Fort Clay Court:
Toprak kort için rakipsiz. Gerçekten zemin ile sürtünmesi çok iyi. Biraz daha yumuşak olduğu için çok daha iyi bir his yakalıyorsunuz. Ancak pek dayanıklı değil. Hard kort oyununda bir saate kalmadan ölüyor. Toprakta ise 2 saati aşabilen bir ömrü var.(Değerlendirmeler toprak oyununa göre)
Kategoriler:
1.Kontrol: 4
2.His:5
3.Dayanıklık: 3
4.Hava Şartlarından Etkilenme: 3
5.Yükselme: 4
6.Spin alma: 5
7.Fiyat-Performans: 4
13. Yonex Tour
Gerçekten hard kort için mükemmel. Ancak bir saat sonunda tüylerini yitiriyor ve yeni açılmış Wilson Championship gibi oluyor. Ancak yumuşaklık ve his olarak Dunlop Fort Clay Court'dan sonra en iyi top olduğunu söyleyebilirim. Tüylerin yok olmasını çok takmıyorsanız ideal oyun süresi 3 saat.
Kategoriler:
1.Kontrol: 5
2.His:5
3.Dayanıklık: 4
4.Hava Şartlarından Etkilenme: 4
5.Yükselme: 4
6.Spin alma:5
7.Fiyat-Performans:4
14.Slazenger Championship:
Head ve Wilson Championship gersinde kalan bir performansı var. Toplar ilk açıldığında sertler ancak 10 dk ye kalmadan yumuşayıp yeterince sekmemeye başlıyorlar. İdeal oyun süresi 45 dk.
Kategoriler:
1.Kontrol: 2
2.His:2
3.Dayanıklık:1
4.Hava Şartlarından Etkilenme: 2
5.Yükselme:1
6.Spin alma:2
7.Fiyat-Performans:1
15.Slazenger Ultra Vis Hydroguard:
Wimbledon'ın oynandığı toplar. Hard kortta ise biraz fazla sert ve tüysüz olduğu için çok sekiyor. Ancak oyunu yavaş.(nasıl olduğunu anlamadım- iki kat keçe koymuşlar içine galiba ondan-) Toplarda 3 saat sonunda yazı silinmesi dışında bir değişiklik görmedik. Ancak oyunu pek tat vermiyor. Özellikle spin isterseniz. Öldürene kadar oynayamadığımız için - bir süre sonra işkence oluyor- belirli bir ömür biçemeyeceğim ancak uzun olduğunu söyleyebilirim. Spin aramayan dayanıklı top isteyen oyuncular tercih edebilir.
1.Kontrol: 3
2.His:2
3.Dayanıklık:5
4.Hava Şartlarından Etkilenme: 4
5.Yükselme:4
6.Spin alma:2
7.Fiyat-Performans:2
2.His:2
3.Dayanıklık:1
4.Hava Şartlarından Etkilenme: 2
5.Yükselme:1
6.Spin alma:2
7.Fiyat-Performans:1
15.Slazenger Ultra Vis Hydroguard:
Wimbledon'ın oynandığı toplar. Hard kortta ise biraz fazla sert ve tüysüz olduğu için çok sekiyor. Ancak oyunu yavaş.(nasıl olduğunu anlamadım- iki kat keçe koymuşlar içine galiba ondan-) Toplarda 3 saat sonunda yazı silinmesi dışında bir değişiklik görmedik. Ancak oyunu pek tat vermiyor. Özellikle spin isterseniz. Öldürene kadar oynayamadığımız için - bir süre sonra işkence oluyor- belirli bir ömür biçemeyeceğim ancak uzun olduğunu söyleyebilirim. Spin aramayan dayanıklı top isteyen oyuncular tercih edebilir.
1.Kontrol: 3
2.His:2
3.Dayanıklık:5
4.Hava Şartlarından Etkilenme: 4
5.Yükselme:4
6.Spin alma:2
7.Fiyat-Performans:2
16.Babolat Roland Garros All Court:
Pek başarılı olduğunu söyleyemem. Açıldığı ilk 10 dk his, kontrol olarak çok iyi ancak oyunu fazla yavaş.
Ama 10 dk dan sonra faciaya dönüyor. Oyun zevki kalmıyor. Toprakta denediğimizde ise 30 dk etkili bir oyun gördük.
1.Kontrol: 3
2.His:3
3.Dayanıklık:1
4.Hava Şartlarından Etkilenme: 1
5.Yükselme:2
6.Spin alma:4
7.Fiyat-Performans:2
17.Babolat Gold:
Dayanıklılık olarak feci. Kontrol, spin ve his olarak orta. Oynanabilme süresi 30 dk.
1.Kontrol: 2
2.His:2
3.Dayanıklık:1
4.Hava Şartlarından Etkilenme: 3
5.Yükselme:2
6.Spin alma:2
7.Fiyat-Performans:1
2.His:3
3.Dayanıklık:1
4.Hava Şartlarından Etkilenme: 1
5.Yükselme:2
6.Spin alma:4
7.Fiyat-Performans:2
17.Babolat Gold:
Dayanıklılık olarak feci. Kontrol, spin ve his olarak orta. Oynanabilme süresi 30 dk.
1.Kontrol: 2
2.His:2
3.Dayanıklık:1
4.Hava Şartlarından Etkilenme: 3
5.Yükselme:2
6.Spin alma:2
7.Fiyat-Performans:1
27 Temmuz 2014 Pazar
Kordaj Seçimi ve Hybrid Kordajlar
Kordaj nasil secilir?
Hepimizin bildiği gibi piyasada sayısız çeşitte kordaj var artik. Markaların kordaj alternatifleri gün geçtikçe gelişiyor. Artık daha ucuza daha kaliteli kordajlar alabiliyoruz. Bütün bunlar bir araya toplaninca da kotdaj secmek neredeyse bir işkenceye dönüşüyor. Hatta bazı insanlar sadece gorevliye sormakla yetiniyor. Oysa kordaj secimi nerdeyse raket seciminizden daha onemli. Bu yazida nasil kendi kendimize kordaj sececegimizi konusacagiz. Ornegin ben kendimden ornek vermek istiyorum.
Guclu baseline vuruslari yaparak puani genellike kort icinde bitirmeye yönelik bir oyun yapim var.
Kordaj secerken oncelikle yapmamiz gereken ne aradigimizi bilmek.
Bunun icin bir oncelik sirasi yapacagiz.
Siralyacagimiz ozellikler ise soyle:
1.Dayaniklilik(durability):Kordajimiz daha gec eskir. Uzun sure performasinin korur. Mac basi kordaj degistirmeyenler icin onemli bir ozellik.
2.Güç(power): Fazla kas gucu ve efor harcamadan guc elde etmek istiyenler icin onemli bir ozellik.
3.Kontrol(control): Vuruslarinda daha az hata yapmak istiyen oyuncular icin onemli bir ozellik
4.His(fell): Çizgilere oynamayi seven oyuncular icin onemli bir ozellik
5.Konfor(comfort): Yanlis vurus yapsalar da bunun vucutlarina yuk bindirmesi engellemek isteyen oyuncular icin önemli bir özellik
6.Spin:Vuruslarinda spin kullanmak istiyen oyuncular icin onemli bir ozellik
Örneğin benim oncelik siram:
1.spin
2.durability
3.fell
4.control
5.comfort
6.power
Bu oncelikleri belirledikten sonra http://www.stringforum.net/stringsearch.php
adresindeki kordaj veri tabanina giriyoruz.
Sort by kismindan en cok istedigimiz ozelligi seciyoruz ve go'ya basiyoruz.
Kordaj nasil secilir?
Hepimizin bildiği gibi piyasada sayısız çeşitte kordaj var artik. Markaların kordaj alternatifleri gün geçtikçe gelişiyor. Artık daha ucuza daha kaliteli kordajlar alabiliyoruz. Bütün bunlar bir araya toplaninca da kotdaj secmek neredeyse bir işkenceye dönüşüyor. Hatta bazı insanlar sadece gorevliye sormakla yetiniyor. Oysa kordaj secimi nerdeyse raket seciminizden daha onemli. Bu yazida nasil kendi kendimize kordaj sececegimizi konusacagiz. Ornegin ben kendimden ornek vermek istiyorum.
Guclu baseline vuruslari yaparak puani genellike kort icinde bitirmeye yönelik bir oyun yapim var.
Kordaj secerken oncelikle yapmamiz gereken ne aradigimizi bilmek.
Bunun icin bir oncelik sirasi yapacagiz.
Siralyacagimiz ozellikler ise soyle:
1.Dayaniklilik(durability):Kordajimiz daha gec eskir. Uzun sure performasinin korur. Mac basi kordaj degistirmeyenler icin onemli bir ozellik.
2.Güç(power): Fazla kas gucu ve efor harcamadan guc elde etmek istiyenler icin onemli bir ozellik.
3.Kontrol(control): Vuruslarinda daha az hata yapmak istiyen oyuncular icin onemli bir ozellik
4.His(fell): Çizgilere oynamayi seven oyuncular icin onemli bir ozellik
5.Konfor(comfort): Yanlis vurus yapsalar da bunun vucutlarina yuk bindirmesi engellemek isteyen oyuncular icin önemli bir özellik
6.Spin:Vuruslarinda spin kullanmak istiyen oyuncular icin onemli bir ozellik
Örneğin benim oncelik siram:
1.spin
2.durability
3.fell
4.control
5.comfort
6.power
Bu oncelikleri belirledikten sonra http://www.stringforum.net/stringsearch.php
adresindeki kordaj veri tabanina giriyoruz.
Sort by kismindan en cok istedigimiz ozelligi seciyoruz ve go'ya basiyoruz.
Ardindan sirlamada bize diger onceliklerimize de gore en iyisini seciyoruz. Mesela bana en uygun kordaj Wilson Ripspin 15
Not:Bazi markalar Turkiye'de yok.
Sira geldi tansiyon secimine.
Tansiyon azaldikca raketimizin gucu artip kontrolu azalir. Raketimizin üçgen kisminda yazan aralik icerisinden bize uygun olani seciyoruz. Ornegin benim sectigim kordaj zaten, cok gucsuz oldugu icin ben raketimde yazan 23-27araligindan 24 u sectim.
Hybrid Kordajlar
Tenis dünyasında neredeyse 10 yıldır var olan bir terim hybrid kordaj. Dikey(mains) ve yatay(crosses) da bulunan kordajların farklı cesit ve farklı tansiyonda olmasına hybrid(melez) kordaj diyoruz.
Peki ne için hybrid kordaj kullanıyoruz?
Yanıt cok basit. Örnegin benim yukarıda sectiğim Wilson Ripspin kordaj spin anlamında beni tatmin etmesine karsın güc anlamında gercekten çok zayıf kalıyordu. Ben de hybrid kordaj yapmaya karar verdim.
Hybrid nasıl yapılır?
Öncelikle mains(dikey) sıralarımızda polyester co-polyester tarzda kordajlar kulanmak oneriliyor. Corosses(yatay) siralar içinse synthetic gut ya da natural gut kordajlar kullanamak öneriliyor. Ancak tabiki böyle bir kesinlik yok.
Dikeyde kullandığımız kordaj control ve spini belirleyecek.Yatay kordajlar ise güç ve comforu belirleyecek. Bu sekilde bir secim yapabilirsiniz. Örneğin ben dikeylerde wilson ripspin yataylarda wilson synthetic gut power oldu.
Tansiyona gelince yatay ve dikeyler arasında yarim kg'a kadar fark bırakabiliriz. Ben dikeylerde 23.5 yataylarda 24 sectim.
Kordaj secimi cok uzun bir surec. Deneme yanılma yoluyla tam istenilenin bulunacağı bir şey. Öncelikle sectiğiniz kordajı deneyin. Size uygun olup olmadığına karar verin. Kordajınızın size uygun olduğuna karar veriyorsanız ancak;
spin veya kontrolde eksiklik olduğunu düşünüyorsanız dikey sıralarınıza isteğinize göre yeni bir kordaj secin
güç veya konforda eksiklik olduğunu düşünüyorsanız yatay sıralarınıza isteğinize göre yeni bir kordaj secin. Unutmayın her seferde yalnız bir şey değiştirin ve yaptığınız tüm değişiklikleri bir yere not edin.
Sorularınızı ve görüşlerinizi bekliyorum.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)